18 Aralık 2010 Cumartesi
Humbaralarım düştü, patlayamadım...
İki gün önceki toplantı geride bıraktıklarıyla hala gündemde bu aralar.Ağlayarak toplantıyı terk edenler mi dersin , profesyonel etiketine layık görülenler mi dersin , herşeyden bi haber olanlar mı dersin topu topu 6 kişiydik ama her telden çaldık yine..Eeee ama bizde sonuçta uyduk hazır olan imama ne yapalım :) Hatta şu bile söylenebilir ki ;
Ayakların baş olduğu yerde,tabii ki kopacaktır bir kıyamet...
Neyse bende payıma düşeni almış bulundum.İşte hızlı geçen bir toplantı ve alınan harika birkaç karar :
1- Hiç kimse özel işleri için internet kullanmayacak. ( Msn, feysbuk, vb...)
İç sesimden gelen cevap : Ulan sanki mailleşme sistemi var da biz kullanmıyoruz.Bende isterim müdür mail atsın şu gün şu tarihte toplantı var diye :) ama bizim ki heyecan yaptırmak için genelde sizin fırçalanma vaktiniz geldi diyor.Eee bizde ne yapalım kılıcımızı kınımıza koyup gidiyoruz görüşme odasına...
Kendi özel işim dışında kullanmadığım interneti kullanabildiğim diğer yerleri düşünürsem onlarda ayrı bi ilginç; çalışan personele hastaneden sıra almak , personelin ehliyet sınav sonucuna bakmak (ki öyle bir uğursuzum ki garibim çalışanların hangisinin sonucuna baktıysam kalmışlardı.Artık onlarda beni mimledi başkasına baktırıyorlar.) , patronların çocuklarının gereksiz ödevlerini araştırmak ve yapmak..Ne kadarda önemli işler işte..!
2- İlla ki gülünecek bi durum varsa patrona söylenecek o bizim yerimize gülecek..(malum benim ses 188 desibel, maazallah bi yerler yıkılır :)))
3- Patron yurtdışına gittiğinde varmış gibi davranılacak...(sanki yokken parti yapıyoruz anasını satayım..! ) Zaten patron dediğin adamın bir sürü ajanı var rahat hareket etmek ne mümkün..
Alınan kararlar ne kadar yerindeyse benimde kararlara olan saygım o kadar yerinde olarak çıkarım odadan :))
Efenim bir sonraki gün toplantının savurduğu hayatlarımız feysbuktan saat 07.50 de paylaştığım bir şarkıyla değişti :)) Günün öğlenden sonraki kısmında sevgili patroncuğum biz 'mahşerin üç atlısı'nı yanına çağırarak ; feysbuka girilmeyecek demiştim siz ( ki giren bendim , diğer iki uyanık sadece bakıp çıkmışlar benim gibi bi de üstüne şarkı paylaşmamışlar ) siz bi de üstüne beni engellemişsiniz deyince tabii ki evet demek mecburiyetinde kaldık...Olan oldu kalan sağlar bizimdir ne yapalım...
P.S :Oysaki adam bana birkaç saat önce senin beni satmayacağını biliyorum demişti :)) İyi de bi şey yapmadım ki feysbukumun patronu da sen değilsin ya...
Neyse bu olaydan sonra tripkolik bir patrona sahip olduk, kazamız mübarek ola...İlginçtir ki aylardır pek sık humbaracı ocağıma uğramayan patron bu toplantı sürecinden itibaren düzenli olarak ziyarete geliyor...Her gelişinde de odamı duman altı yapıp gidiyor gerçi...Abi sigarayı içine çekmesini bilmeyene sigara içmek yasaklanmalı bence.( buna tabii ki bende dahilim ) bütün duman dışarda lann,nerde kaldı bunun karizması :)))
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder